Kişisel verilerin korunması alanında hem Avrupa Birliği’nde hem Türkiye’de yeni hukuki düzenlemeler kabul ediliyor. Son kullanıcılar ise, hukuka başvurmadan meseleyi teknik yollarla çözmek istiyor. Bir Android kullanıcısı ve bu alanda tez yazmakta olan birisi olarak, Android telefonların kişisel veriler açısından taşıdığı riskleri ve bu risklere basit şekilde nasıl çözüm bulunabileceğine yönelik bir blog dizisi kaleme almak istedim.
En son Blog Yazarları Çalıştayı‘na konuşmacı olarak davet edilmiş, ancak talihsiz bir halısaha kazasından ötürü baldır kemiğimin (fibula) kırılmasından ötürü programa katılamamıştım. Tıpkı Blog Yazarları Çalıştayı gibi İstanbul Üniversitesi Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleşen 2. Bilişim Hukuku Zirvesi‘ne dinleyici olarak katılmak istiyordum. Bu kez sağsalim İstanbul’a ayak basmayı başardım ve konferansın birçok oturumunu dinleme fırsatım oldu. Bu zirveden, bilişimle ilgilenen hukukçular…
Cemil Meriç’in Bu Ülke’sini okuduktan sonra, kızı olduğundan habersiz Ümit Meriç’in İstanbul hakkındaki bir yazısını okumuş ve soyisim benzerliğinin üslup yakınlığıyla tamamlandığını görünce, Ümit Meriç’i merak etmeye başlamıştım. Ümit hanım henüz küçük bir çocukken, gözlerini kaybeden babası Cemil Meriç’e vefatına kadar sekreterlik yapmış, adeta onun gözleri ve elleri olmuştu. “Münzevi ve mütecessis bir fikir işçisi” Cemil Meriç’in…
Information Overload, (“aşırı bilgi yüklenmesi”), bir insanın bir meseleyi anlarken veya bir karar verirken gereğinden çok fazla bilginin bulunuyor olması nedeniyle yaşadığı zorluk şeklinde tanımlanıyor. İnsan beyni, karar verirken ya da bir meseleyi algılamaya çalışırken kapasitesinin üzerinde bilgiyle karşılaşması durumunda vereceği kararın kalitesi düşüyor veya meseleyi algılamakta güçlük çekiyor.
Davranışsal ekonomist Dan Ariely’in TED konuşmasına yansıyan deneyimleri, gerçektende insanın verdiği ekonomik kararların, kendi bilinç ve iradesi dışında birçok sebebe dayandığını gösteriyor.
Malum, Türk hukuku içerisinde akademik çalışmalarda bulunmak için hukukun içinde yer alan her alt dala özgü bir yabancı dilin öğrenilmesi gerekiyor. Dünya’daki akademik araştırmalar ceza hukukunda İtalyanca, medeni hukukta Almanca, idare hukukunda Fransızca ağırlıklı olarak devam ediyor. Buna paralel olarak önemli eserler bu dillerde veriliyor olduğundan, Türkiye’de de hukuk dalına göre bu yabancı dillerden birine veya…