Yazmak, bir ezgi oluşturmak gibidir

Provost’un “100 Ways to Improve Your Writing” isimli kitabını, Amerikan tarzıyla oluşturulmuş başlığına rağmen ilgiyle okudum. Kitapta, yazıya güçlü bir giriş yapmaktan üslup geliştirmeye kadar birçok konuda öneriler yer alıyor.

Yazmak, bir ezgi oluşturmak gibidir. Yazıdaki her kelime bir ses çıkarır ve ancak bu sesler uyumlu olduğunda iyi bir metin ortaya çıkar. 

Provost’a ait bu düşünceyi, yine onun işlek bir örneğiyle karşılaştıktan sonra keşfettim. Bu örnekte yazar, art arda dizilen beş kelimelik cümlelerin, yazıyı nasıl da boğduğunu gösterir. Ona göre yalnızca kelimeler değil, cümlelerin de uzunluk ve diğer bazı yönlerden birbirinden farklılaştırılması gerekir.

Provost’un, içinde bu düşüncenin de yer aldığı “100 Ways to Improve Your Writing” isimli kitabını, Amerikan tarzıyla oluşturulmuş başlığına rağmen ilgiyle okudum. Kitapta, yazıya güçlü bir giriş yapmaktan üslup geliştirmeye kadar birçok konuda öneriler yer alıyor. Üstelik hemen her yazı türüne uygulanabilecek ve dolayısıyla eli kalem tutan herkese faydalı olabilecek tavsiyeler bunlar. 

Benim not aldığım bazı önerilerse şöyle:

1 | Yazdığınız herhangi bir şeyi teslim etmeden önce mutlaka yüksek sesle okuyun. İfadelerinizin ritmini, çeşitliliğini ve vurgusunu dinleyin. Bazılarının kafa karıştırıcı olduğunu ve daha berrak bir anlatım için bir kelime eklenmesi veya çıkarılması gerektiğini keşfedeceksiniz.

Bu öneriyi uygulama konusunda benim gibi yorgun demokratlar için metni sese çevirme hizmeti sunan Speechify’ı önerebilirim. Tez için faydalandığım bu dijital hizmetin, Türkçe seslerinin de başarılı olduğunu söyleyebilirim.

2 | Alıntı yaparken cimri davranın. Aksi takdirde alıntılarınızın çoğu sıkıcı ve anlaşılmaz olacaktır. Yani ulusal güvenlik tehlike altında olmadığı sürece alıntılarınızı, ihtiyacınız olan ifadeleri yakalayana kadar kısaltın. 

3 | Yazmadığınız zamanlarda da yazımınızı geliştirmek için başvuru kitapları edinin. Örneğin bir eş anlamlılar sözlüğü, yazılarınızda tekrar eden kelimeleri çeşitlendirmek ve zihninizdeki doğru kelimeyi bulmak için idealdir.

Provost’un bu önerisi, beni İngilizce için kolaylıkla bulunan ancak Türkçe’de rastlamadığım “thesaurus” arayışına itmişti. Böylelikle Özcan Yalım’ın Türkçe’de Yakın ve Karşıt Anlamlılar Sözlüğü’yle tanıştım. Diğer başvuru kitaplarının arasına bu sözlüğü de eklemelisiniz.

4 | Parantezlerden kaçının. Yazarlar parantezleri çoğu zaman ihtiyaçtan değil, tembellikten kullanır. Parantez içindeki o bilgiyi, genellikle ayraç kullanmadan cümleye eklemenin münasip bir yolu vardır. Üşenmeyin, bu yolu bulun.

5 | İhtiyaç olduğu sürece dipnotlara başvurmakta bir sakınca yoktur. Ancak dipnotları, silmeye kıyamadığınız cümleler için bir hurdalık olarak kullanmayın. Sanıyorum bu öneri, akademik yazımda kullanılan dipnotların sayfada aşırı yer kaplamasını önlemeye yönelik bir uyarı olarak da değerlendirilebilir.

Gary Provost | 100 Ways to Improve Your Writing