Bu cümle ekonomist Dan Ariely‘e ait. Bugün öğrendiğim davranışsal ekonomi, iktisat alanında insanların verdiği kararların yalnızca rasyonel-mantıksal sebeplerden değil; duygusal-sosyolojik-psikolojik sebeplerden de kaynaklandığını öne sürüyor. Yani ekonominin salt teknik bir bilim olmadığını, sosyal yönünün de var olduğunu söylüyor.
Davranışsal ekonomist Dan Ariely‘in TED konuşmasına yansıyan deneyimleri, gerçektende insanın verdiği ekonomik kararların, kendi bilinç ve iradesi dışında birçok sebebe dayandığını gösteriyor. Esas olarak konuşmayı izlemenizi öneririm; ancak yine de en çarpıcı iki örneğe burada yer vermek istedim.
Ekonomist dergisinin abonelik seçenekleri üç seçenekten oluşuyor; 59 dolara internet üyeliği. 125 dolara baskı üyeliği. Ya da 125 dolara ikisi birden. Okuyucunun, abonelik konusundaki ihtiyacını bilememesi ve nasıl yönlendirildiği işte bu örnekte çok bariz bir şekilde ortaya çıkıyor. Şöyle ki; konuşmacı Ariely, bu seçeneği 100 MIT öğrencisinin önüne koyuyor ve seçmelerini istiyor. 84 kişi internet + baskı üyeliğinin olduğu ikili seçeneği, yalnızca 16 kişi ise internet aboneliğini tercih ediyor.
Ariely, ortadaki baskı üyeliğini seçeneğini çıkarıyor ve yeniden soruyor; hangisini tercih ederdiniz. Bu kez internet ve baskı üyeliğini seçenlerini sayısı 32’yle kalırken, internet üyeliğini seçenlerin sayısı 68’e çıkıyor.
***
Yönlendirilmeye meyilli olduğumuz bir başka örnek de ehliyetlerimizde yer alan organ bağışı konusunda. Bazı Avrupa ülkeleri, ehliyetlerin arkasına organ bağışı konusunda “Organlarınızı bağışlamak istiyorsanız, lütfen kutucuğu işaretleyin” yazarken; diğer bazı ülkelerse “Organlarınızı bağışlamak istemiyorsanız, lütfen kutucuğu işaretleyin” ifadesini kullanıyor. Sonuç ne mi dersiniz; ilk grubun yer aldığı ülkelerde organ bağış oranı ortalama %20’lerde gezerken; ikinci grubun yer aldığı ülkelerde bu oran neredeyse ortalama %100.
Kararlarımızda işte bu kadar açık bir şekilde yanılıyoruz aslında. Ariely’nin TED’de yer alan konuşması bu konudaki ufkunuzu açması açısından elzem bir konuşma. İster aşağıdan, isterse orjinal sayfasına buradan giderek konuşmayı Türkçe altyazı imkânıyla seyredebilirsiniz.